Başımıza geleceklerden habersiz, göz açarız fani âleme. Geldiğinde başa bela; adı bazen kader, bazen ihmal olur.
Ders alırız hatalardan, tövbe ederiz kimi zaman. Hayatın sıfırıncı kilometresinde, yeni sürprizlere yelken açarız. Kötülüğün gölgesi düştüğünde üstümüze; titrer yüreğimiz. Tövbemize sadık kaldığımızda; bebeksi gülüşümüz daim kalır yüzümüzde.
Fitne-fesat arasında şaşırsak ta; kalp temizliğidir mühim olan. En ümitsiz anımızda; bir el hissederiz sağ omzumuzda; bizleri kötülükten çekiveren.
Gün gelir, karşımızda belirir sahte suratlar. Meleksi gülümsemesi aldatır bizi. Attığında bizi dipsiz kuyuya; şeytani gülümsemesin-den anlarız aldatıldığımızı. İşte o an bir dost eli ararız çaresiz bakışlarla; çekip çıkarsın diye.
Adımlarımız taşıdığında bedenimizi karanlığa; korkunun sesi çınlar kulağımızda. Azrail’in resmi düşer gözlerimize; felaket “geliyorum” dediği anda. Pişmanlık fayda etmez, son anda, son nefeste.."
Details
- Publication Date
- Jul 18, 2011
- Language
- Turkish
- Category
- Fiction
- Copyright
- All Rights Reserved - Standard Copyright License
- Contributors
- By (author): halit durucan
Specifications
- Format